Tamer Dodurka, Remzi Kitabevi, 2012
Merdivenden Korkan Köpek – Öykülerle, Evdeki ve Çevredeki Dostların Psikolojisi
Bir öykü, bir öykü daha derken kitap nasıl bitti anlamadım. Bu yaz günlerinde çıtır çıtır gider bence. Tatile çıkamayanlar da haftasonu çerezi yapsın artık.
Açıkcası, kitaba başlamadan önce önyargılı idim… “Merdivenden Korkan Köpek”, Tamer Dodurka’nın üçüncü kitabı. “Köpeklerde Davranış Sorunları” ile “Köpek Psikolojisi” kitapları ders notlarını çağrıştırıyordu. (Özellikle de ilki; diğerini kitapçıda incelemiş olduğumdan hakkında konuşmam doğru olmaz). Dodurka’nın İ.Ü. Veterinerlik Fakültesi’nde profesör olduğunu düşünürsek, ders notları hali pek de yadırganmayabilir. Ancaaak, bu kitabı bambaşka! Zaten, önceki iki kitabında akademik ünvanlarını kullanmış olan Dodurka (önce doçent sonra profesör), “Merdivenden Korkan Köpek”te hoş bir tevazu ile ünvansız isimle imzasını atmış.
Dodurka’nın bu kitabında hoşuma gidenlerin en başında, ilaç tedavisini neredeyse bir kenara bırakarak, sorunun kaynağına hitap eden bir yaklaşıma yer vermiş olması. Kitabın fıkra tarzındaki dili ve ilginç öyküleri her köpekseveri cezbedebilir nitelikte – hatta tüm hayvanseverleri diyelim, çünkü köpekler dışında dostlarımıza ait (başta kediler olmak üzere) hikayeler de var.
Kitapta sadece merdivenden korkan köpeği değil; aynı zamanda salona kimseyi sokmayan Tarçın’ı, işçileri sevmeyen Viski’yi, küfürbaz ve asosyal Oden’i, dikkat çekmek için topallayan Eboni’yi, sudan korkan Şimşek’i, 50 cm’lik çubuğu yutan bir pointer’ı, yanlızlık endişesi yaşamaya başlayan Çaki’yi, bazı misafirlere havlayan Minik’i, yavrularını suçlayan Laika’yı ve daha onlarcasını tanıyacak ve daha da önemlisi anlayacaksınız. Köpek sahiplerinin farkında olmadan yaptığı hataları; dikkatli gözlemin ve zamanında ödüllendirmenin önemini göreceksiniz. Ayrıca, Dodurka’nın dilinden hayvan haklarını okurken, bir kez daha “ah ah” çekebilirsiniz. Cezalandırma, kuyruk – kulak kesimi gibi uygulamalarda hayvan yanlısı duruşu Dodurka’ya saygımı perçinledi tabi.
Bununla birlikte, bir gün sayın Dodurka ile tanışırsam eğer – ki dilerim tanışırım – kendisine bir yığın sorum olacak. Kitaptaki öykülerin pekçoğunda sorun (vaka) tanımlanmış, teşhis süreci anlatılmış, ancak soruna yönelik tedbirler (tedavi diyelim) ve sonraki duruma ait bilgiler verilmemiş. Bu, öyküleri kısa ve esprili, kitabı hızlı okunur kılıyor tabi. Dediğim gibi lüp lüp gidiyor öyküler. Ancak detaycı, sebep-sonuç ilişkisinde kesinlik arayan, belki de biraz şüpheci okurlar için soru işaretleri kaçınılmaz olacak. Örneğin, hizmetçiyle arası iyi olmayan Tombiş için Dodurka neler önerdi? Belki de önerileri vermekten bilhassa kaçındı. Ne de olsa, her vaka kendine özgüdür ve durumlar benzer gibi de görünse, her köpeğin ve davranışın tek tek ele alınması gerekir.
Anladığım o ki uygulamada Dodurka, Cesar Millan‘da gördüğümüz gelenekselci yaklaşımı (sürü düzeni ve dominantlık), pozitif köpek koşullandırmaları (istenen davranışı ödüllendirme) ile harmanlıyor. Ayrıca Turid Rugaas‘ın “yatıştırıcı beden dili”ni (esneme, yalanma, gözleri kaçırma, başını çevirme, yana dönme vb hareketlerini) okumayı önemli bir araç olarak benimsiyor. Etolog Konrad Lorenz üstada da göndermeler var kitapta. Aziz Nesin’e de (ne de olsa o da bizim etologumuz :)).
Buradan yola çıkarak diyorum ki, Dodurka keşke kitabın sonunda geniş okuma listesi / tavsiye kitap listesi vermiş olsaydı. Ama bunlar çoğunlukla Türkçe olmayacağı için belki gerek görmedi. Nitekim ilk kitabında bir kaynakça vardı (popüler yayınlardan çok, akademik bildiriler ağırlıklı idi maalesef –dedim ya ders notları diye). Köpek kitapları okurken, yazarın yönlendireceği diğer kitapları hep merak ediyor ve önerilerini dikkate alıyorum.
“Merdivenden Korkan Köpek”in bölümleri; Sürü Düzeni ve Baskınlık Agresyonu, Diğer Agresyonlar ve Depresyon, dikkat Çekme Davranışları, Korku Sorunları, Beden dili ve İletişim, Havlama, Öğrenme ve Koşullanma, Hayvanlarda Zeka, Kısırlaştırma, Kulak ve Kuyruk Kesimleri, İlginç Davranışlar, Köpeğe isim Koyarken Dikkat, Dostluk ve Vefa, Bazı İlginç Olaylar, Diğer Dostlar, Hayvan Psikolojisiyle ilgili Bazı Haberler.
Türkçe olarak ve Türkiye’den öykülerle kaleme alınmış pozitif yaklaşımlı, duyarlı bir “köpek kitabı”nın popüler kitaplar arasına girmiş olması çok sevindirici. Bu kitabın ilklerden olduğuna ve pekçok kişiye ilham olacağına inanıyorum. Dilerim devamı gelir. Dodurka hocamıza, Türkiyeli hayvanseverlere böyle bir kitap hediye ettiği için teşekkür etmek isterim. Artık köpekler insanları tarafından anlaşılmaya bir adım daha yaklaştı.
Tamer Dodurka’nın web sitesine ulaşmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz. Kitabı belli başlı tüm kitapçılarda bulabilirsiniz… Keyifli okumalar.
***
Blog içinde bunlar da ilginizi çekebilir
nanacnuhro
09 Temmuz 2012
Cocuklugumda James Herriot’un (sanirim Ingiliz bir veteriner) yazdigi oykuleri seve seve okumustum. Anlattiklarin onun kitaplarini animsatti; gerci onlarda sabaha karsi dogan buzagilar, vs.. ciftlik maceralari agirliktaydi; ama kediler ve kopekler eksik degildi 🙂
benim istahim acildi en kisa zamanda anlattigin bu kitabi okumak isterim. Paylastigin icin tesekkurler 🙂
zeynep bilgi
09 Temmuz 2012
Ne güzel. iştah uyandırdığıma sevindim… James Herriot’u bilmiyordum. Şöyle bir cümlesini buldum:
“If having a soul means being able to feel love and loyalty and gratitude, then animals are better off than a lot of humans” ~ James Herriot
Temple Grandin’in kediler, köpekler yanında çiftlik hayvanlarına ilişkin gözlemlerini anlattığı “Animals in Translation” kitabını okudun mu? Ben şimdi onu okuyorum.. Sen bayılırsın Nanacnuhro’cum. Onun yorumunu da yazarım blogda yakında.