köpekleri klişeleştirmek doğru mu?

Posted on 02 Eylül 2014 tarafından

9


En sık rastladığımız sorulardan bazıları şu cins köpek çocukla iyi anlaşır mı, ya da bu cins kedileri sever mi, ya da filanca ırk agresif mi? İnsanları ırklarına göre klişeleştirmek (stereotyping) ne kadar yanlışsa, hayvanları da klişeleştirmek o kadar yanlış. IMG_1520.JPG
Bana bu ve benzeri sorular yöneltildiğinde, örneğin, golden cinsi çocukları sever mi gibi, benim verdiğim yanıt genelde şöyle oluyor: “Bütün köpeklerin potansiyel olarak saldırma içgüdüleri vardır. Bütün köpeklerin de aynı şekilde iyi ve kötü alışkanlıkları vardır.” Genelleme yapmayı nedense çok içime sindiremiyorum.

O kadar çok pitbull tanıdım ki, kalpleri sevgiyle dolu. Bebeklerle kaynaşarak yaşıyorlar. Öyle goldenler gördüm ki yanlarına kimseyi yaklaştırmıyorlar. Şu anda evde üç köpeğim var. Üçü de nev’i şahsına münhasır. Bir adet beagle blue tick kırması, bir adet chihuahua terrier kırması ve son eklenen aile üyemiz pug chihuahua kırması. Beagle için genelde çocukları sever derler, bizimkisi hiç sevmez. Hatta iki ısırma vukuatı oldu, neyse ki ikisinde de uyarı niyetine. Buna benzer bir cocker spanielim de vardı, çocuk gördüğü yerde hırlardı.

IMG_1385.JPG
Kedilerle çok iyi anlaşan Alman kurtları var, kedileri öldüren terrierler var. Pug mesela sahibine çok düşkündür ayağının dibinden ayrılmaz denir, ama kendi kafasına eseni yapan, kimseyi takmayan puglar var. Örnekler saymakla bitmez. Hangi cins köpek alalım o zaman diye soruyorsanız, size tavsiyem, köpeğin cinsinden çok sizin hayatınıza nasıl bir köpek uygun olur ona karar verin. Zor iş elbette. Apartmanda mı oturuyorsunuz ya da bahçeli evde mi? Evden mi çalışıyorsunuz yoksa evden uzakta uzun çalışma saatleriniz mi var? Evde çocuk var mı, varsa kaç yaşında? Kedi mi yoksa köpek mi? Belki de kuş?

IMG_1451.JPG
Genelde benim önerim, evde 8 yaş ve altı bir çocuk varsa ne çok büyük ne de çok küçük bir köpek alınması. Nedeni de, çok küçük köpek, örneğin minyatür pincher, çocukla gözetimsiz bırakılırsa çocuk istemeden köpeğe zarar verebilir, küçücük hayvancıklar ne de olsa. Çok büyük bir köpek, en iyi niyetle bile çocukla oynadığında, omuzlarına atlayıp çocuğun düşüp yaralanmasına ve sonuçta köpekten korkmasına neden olabilir. Hayvan barınaklarına bırakılan köpeklerin öykülerini, bırakılma sebeplerini duysanız içiniz sızlar.

Barınaktan köpek aldıysanız örneğin, dünyanın en şirin ırkı da olsa, geçmişinde kötü muamele görmüşlüğü varsa, rehabilite etmek maalesef herkesin altından kalkacağı bir durum olmayabilir. Çünkü özel eğitim yöntemleri ve özel bakım gerektirir. İşin gerçeği şu: eğer büyük ırk köpek istiyorsanız, apartman yaşamı pek onlara uygun değil. Hele ki bol enerjisi olan ve uzun yürüyüşlere gereksinimi olan bir ırksa. Diyelim ki boxer aldınız, ama sabahtan akşama kadar ofistesiniz. Geldiginizde yorgunsunuz, günde iki üç kez çıkarıp köpeğin enerjisini attıracağınız bir durmunuz yok. O zaman giderek agresyonu artan bir saatli bomba besliyor olabilirsiniz evinizde. Nasıl ki çocuk sahibi olduğumuzda çocuğumuzun gereksinimleri bizden önce geliyorsa, köpeğimize de aynı ayrıcalığı tanımalıyız. Kendi ırk tercihlerinizden çok, yaşam koşullarınızın büyük ya da küçük bir ırk için mi, çok hareket isteyen ya da tembel tembel uyuyan bir köpek için mi uygun olduğuna karar verin. Doğru bakılmadığı, gereksinimlerinin yerinde karşılanmadığı her köpek potansiyel saldırgan haline gelebilir. Gereksinimlerinin karşılandığı ve gereken özenin ve sevginin gösterildiği en klişe saldırgan diye adı çıkmış ırk, bir melek gibi karıncayı incitmeden yaşamını sürdürebilir. Siz yeter ki yaşam koşullarınızın uygunluğuna bakın.