biri köpeklere diğeri insanlara fısıldıyor

Posted on 08 Ağustos 2012 tarafından

5


Cesar Millan ve Eckhart Tolle – İki çağdaş guru:

Biri “Köpeklere Fısıldayan Adam” olarak bilinen Cesar Millan. Diğeri günümüz “yeni çağ akımı” ruhani öğretmen ve yazarlarından Eckhart Tolle.

Cesar, Eckhart Tolle’un konuğu. Sohbet hoş, çok hoş. Bilgelik, heyecan, dingin enerji, coşan enerji, kahkaha, ardından gözyaşı ne ararsanız var.

Söyleşi toplam 25 dakikalık, üç bölümden oluşuyor:

1- Denge*

İlk bölümde Cesar, köpekler ve insanlarla olan ilişkisini ayrı ayrı değerlendiriyor:

“Dengeli olmak istemiyorum diyen bir hayvanla karşılaşmadım, Ancak, ‘denge’nin ne olduğunu sorgulayan birçok insanla karşılaştım. ‘Denge benim için neden önemli olsun’, ‘bu (denge) beni nasıl mutlu eder’, ‘para beni mutlu eder’, ‘insanların beni sevmesi beni mutlu eder’, ‘Tanrının beni sevmesi beni mutlu eder’ diyen insanlar… Yani hep ‘Ben’. Köpeklerle ilgili sevdiğim şey ise, köpeklerin ‘biz’i yaşamaları; önemli olan sürüdür.”

Eckhart Tolle, bölümün sonunda, insanların köpeklere karşı gösterdikleri sevginin sıradışılığını anlatırken, Cesar’ın gözyaşları dikkatlerden kaçacak gibi değil.

2 – Güven*

Söyleşinin 2. bölümünde, Cesar Millan köpekle ilişkide güvenin önemini vurguluyor. Güven duygusu içinde olmayan bir köpeğe gösterilecek şevkatin yarar sağlamayacağını anlatıyor. Cesar’ın sıralaması: Güven, saygı, bağlılık ve sevgi:

“Köpeğe ‘korkma’ demiyorum. ‘Olmak istediğin gibi olman için seninleyim’ diyorum: ‘İstediğim senin güvenini kazanmak. Sana kim olduğumu söylemek değil, sadece güvenini kazanmak istiyorum’. Ardından saygı gelir. Oradan bağlılığa geçeriz. İlişki için güven, saygı, bağlılık çok önemlidir. Ve sonra sevgi gelir. Size güven duymayan bir köpeği sevebilirsiniz. Ama güvensiz zihin halindeki bir köpeği sevmenin ona ne faydası olabilir ki!

Sevgi, denklemin bir parçasıdır, tatmin formülünün bir parçasıdır. Ancak bu zihin halini değiştiren tek şey değildir. Bana göre sevgi, o an içinde bulunduğunuz zihin halini güçlendirir. Bu sebeple, “bir köpeği dengeli durumda iken sevin” derim. Böylece, sevginin etkisi güçlenir…”

3 – Affetme*

Söyleşinin son bölümünde, Cesar Millan daha fazla umuda ihtiyacımız olan bir dünyada yaşadığımıza değiniyor. Affetmeyi köpeklerden öğrenmemiz gerektiğini anlatıyor:

“Bir köpeğin affediciliği olmadan bu kadar uzun süre hayatta kalamazdık. Veya köpeğin hayatımıza getirdiği umut olmadan. Daha fazla umuda ihtiyacımız olan bir dünyada yaşıyoruz. Affetmeyi deneyimlemeliyiz. Sıklıkla insanlar köpeği yürüyüşe çıkarmayı unuturlar. Ancak döndüklerinde çoktan affedilmişlerdir. Ama insanların affettikleri şekilde değil. Hayvanların affetmesi sıfırdan başlar.”

Bence tüm söyleşinin en muhteşem kısmı Cesar’ın kedi taklidi yaptığı kısım (dk. 21:15). Kediseverlerin kaçırmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu adam kedilere de fısıldıyor olabilir mi?

Zeynep Bilgi

* Yazıyı ilk yayınladığımda, Türkçe altyazılarını kendim eklediğim 3 bölümlü videoyu yazıya eklemiştim. Ancak telif hakkı ihlali dolayısı ile kaldırıldı. Üzgünüm.