Burada okumaya alışkın olmadığınız bir cümleyle başlıyorum. Söz dinlemeyen köpek vardır. Ama devamında alışkın olduğumuz bir cümle var; söz dinlemeyecek köpek yoktur! Köpeğimiz sözümüzü dinlemiyorsa ilk yapmamız gereken geçmişe dönüp bakmak. Çünkü köpeğimiz söz dinlememeyi huy edindiyse bunun en büyük sebebi öğrenilmiş koşullanmadır.
Bu konuda öğrenilmiş koşullanmanın işleyişi nasıl dersek; köpeğimize genel olarak bize tepki vermeyeceği anlarda –ilgisi başka bir şeyin üzerindeyken- komut veriyorsak, biz seslendiğimizde tepki vermediği halde yanına gidip onun ilgisini çekmek yerine olduğumuz yerden seslenerek çırpınmaya devam ediyorsak bir süre sonra köpeğimiz için cevap verilmesi gerekli bir şey olmaktan çıkarız. Seslenmelerimiz bir fon sesi haline gelir de diyebiliriz bu durum için.
Köpeğimizin bizi dinlememesinin sebebi buysa ve biz bunu fark ettiysek, artık çözüme yakınız demektir. Hatayı başlatan bu olduğuna göre dikkati başka bir şeyin üzerinde yoğunlaşmışken –yani bizi dinlemeyeceği garantiyken- ona seslenmemek çözüm için en önemli adımlardan biri.
Ancak bununla mı başlayalım derseniz, ben bu ikinci sırada olmalı derim. Çünkü ilgisi bizim üstümüzde bile olsa, bir kez fon sesi haline geldiysek ona verdiğimiz komutun pek bir önemi yok demektir. Bu yüzden önce fon sesi olma durumunun üstüne gitmek daha faydalı bir yaklaşım bence.
Fon sesi olma durumunu yıkmak için yapacağımız şeyler, onun olumlu bağdaştırmalar yapması için fırsatlar hazırlamak. Bir örnek üzerinden gidelim; arkadaşımız Marley çağırıldığında pek tepki vermiyor ve ilgisini çeken bir şey olduğunda alıp başını onun peşinden gidebiliyor. Sahibi de kaybolmasından korktuğu için parka gelse bile tasmasını açmak istemiyordu.
Sahibi yanımızda yokken bile bana alışkın olduğu için benim komutlarıma cevap veren Almila ve benim köpeğim Mocha zaten oynarken yanımızdan fazla uzaklaşmamayı tercih eden köpekler. Ayrıca ikisi de çağırıldığında iki eli kanda olsa gelirler. Bu durum o gün onlarla birlikte parka çıkmış olan Marley için büyük bir şans.
Almila kızandan yeni çıktığı için kokusu hala üzerinde, haliyle de Marley peşinden ayrılmıyor. Sahibine Marley’i de serbest bırakması için ısrar ediyorum. Marley’in kaçacağından korktuğu için çok tedirgin, ama Almila’nın peşinden ayrılmasının imkansız olduğunu anlatarak içini rahatlatıyorum biraz.
Marley’nin tasması açılıyor, sınırları kızların çizdiği bir alanda oyun başlıyor. Kızlar sınırları biraz genişletmeye başladığında ben sesleniyorum “Mocha, Almila gelin buraya koş kızım gel yanıma”. Ben seslendiğim anda kızlar yanımıza koşmaya başlıyor, tabii Almila’nın o günki fahri kuyruğu Marley de peşlerinden.
İşte olumlu bağdaştırma denemesi bu anda başlıyor; tam sahibinin “Marley gel oğlum” komutu üzerine koşacağı şekilde, o ruh haliyle bize doğru koşan bir Marley var! Tam bu anda Marley’nin sahibi devreye giriyor ve sanki Marley onun komutuyla yanımıza koşmuş gibi davranıyor “Aferin oğlum, koş Marley, gel yanıma aferin benim oğluma!”. Sahibinin bu sevinç gösterilerinin peşine Marley de içinden “Geldim diye sevindi heralde, e gel diye de bağırıyordu? Demek ki o gel dediğinde yanına gidersem sevinecek!” diye düşünmeye başlıyor.
Başarılı birkaç olumlu bağdaştırma denemesinin ardından, köpeğimizin “gel” kelimesinin anlamını bildiğinden artık eminsek ikinci adım dediğim doğru anda komut verme aşaması başlıyor. Evet köpeğimiz “gel” kelimesinin anlamını artık biliyor, komuta uyduğunda ne kadar mutlu olduğumuzu görüyor ve bizi mutlu etmek istiyor.
Ama burada başka bir şey devreye giriyor. Bizim gel komutumuza uyup bizi sevindirmek o anda onun için hayatının en ulvi amacı mı?
Eğer gözlerimize bakıyorsa, bizimle oynamak istiyorsa, ya da en azından o sırada ilgisini çeken başka bir şey yok ve bizi sevindirmek o an için güzel bir eğlenceyse neden olmasın… Ama tam da bir kediyle göz göze geldilerse “gel” dememiz bir işe yaramaz, bırakmasını istiyorsak el mahkum yanına kadar gidip biz alacağız…
Ya da o sırada yeni bir köpek gördüyse ve tanışma ritüeli başladıysa o an için hayatının amacı o köpekle tanışmak oldu demektir, o sırada çıkartacağımız “gel” sesi yine fon sesinin bir parçası olmaktan öteye geçemiyor… Doğru anda komut vermekten kastım da bu.
Artık her sözümüzü dinlediğinde inanılmaz sevinç gösterileriyle karşılanmış ve bizimle mutluluk dansı etmek hayatının en önemli amacı olmuş bir köpeğimiz varsa, ağzında kemik varken ya da kedi kovalarken bile “bırak onu” dediğimizde sözümüzü dinleyebilir. Ama o aşamaya gelmek pek kolay olmuyor. Çok zor da değil aslında, ama biraz sabır ve çaba istiyor.
Sokağımıza yeni gelen Duman’ın sahibi Mocha’yı her gördüğünde “Bu nasıl bir köpek, ne desen yapıyor. Bizimki gel diyince gidiyor, otur deyince üstüne zıplıyor” diye dert yanıyor. Ben de her seferinde “aaah ah biz Mocha’yla ne kadar cebelleştik bu hale gelene kadar bir bilseniz, biraz zaman biraz sabır.” Cevabını veriyorum. Ama bu tepki dönüp kendimize bakmamı da sağladı.
Bazı zamanlar ben de Mocha için fon sesine dönüşebiliyorum. Sonra bir iki olumlamayla, kendimi tekrar hatırlatmayla eski halimize dönebiliyoruz.
Her zaman en gerekli şey çaba. Ama buradaki çabadan kastım “Gel buraya” diye yerimizde çırpınmak değil elbet. Eğitimli bir köpek de zaman zaman serserilik yapabilir, sonra her şeyi birkaç doğru zamanlama ve olumlu denemeyle geri hatırlayabilir.
O güne kadar hiç söz dinlememiş bir köpek bile doğru yaklaşım ve olumlu bağdaştırmalarla “uzaktan kumandalı” bir köpeğe dönüşebilir. Dediğim gibi; gerekenler sadece doğru yaklaşım, biraz çaba, biraz da sabır…
Tüm köpeklerin insanlarıyla iletişim kurabildiği, karşılıklı olarak anlaşabildiği bir dünyada yaşamak dileğiyle…
köpeğin adı sarı
02 Mayıs 2016
Merhaba,
Köpeğim bir sibirya kurdu 6 aylik iken aldık ve evde gayet uslu ve her komutu dinliyor fakat dısarıda bırakın dinlemeyi suratıma bakmıyor . Tasmasını fena halde çekiyor , eğitim tasmasi aldım ( bogma tasması değil. Adı easy walk ) eğitmeye çalıştım ama yok ( zaten dısarda yemek bile umrunda değil. Gerçi dışarda biz bile umrunda degiliz bıraksak döner arkasını gider) hele köpek görmeyi versin ( haddinden fazla köpek seviyor ) kedilerden zaten nefret ediyor yani ne yapsam bilemiyorum artık dışarı çıkartamıyoruz çünkü çok çekiyor tasmayı bu huyundan nasıl vazgeçiririz? Lütfen yardım edin 😦
köpeğin adı sarı
02 Mayıs 2016
Şu an 1 yaşında
köpeğin adı sarı
02 Mayıs 2016
Ve bide eğitmene göndermeyi düşünüyorum!
Tuba Nazli
13 Kasım 2016
Aynı dertten muzdaribim😔
r456j86h8u4
07 Temmuz 2016
yım8ı6rt
Belce
19 Mart 2017
Çok güzel anlatmışsınız ama o “çaba ” kısmını pek açmamışsınız. Yani ne yapmamız gerek tama olarak?
Hülya
27 Nisan 2017
Lütfen yardimmm..köpegim herseye sinirlenip saldiriyor.agzina aldigi zararli biseyi alabilmenin imkani yok.yutuyor yemek yerken yanina yaklaşmayi bırakın bitmiş tabağına bile yaklasamiyorz uyurken yanindan gecmek gibi bi lukse sahip değiliz.herangi biyere bi yiyecek saklamissa onu nerden bilebiliriz oraya yaklasinca saldiriyor.once anlamiyodum sebepsiz saldiriyor saniyodum.konunun özeti evde terör estiriyor.neyapcami şaşırdım herşey ona saldirma sebebi ve resmen kanatiyor morartiyor:((( ve bunlari yapan sadece iki karışlık pekinez
Daisy
13 Şubat 2021
18 aylık dogo argentino-golden melezi daha bir hafta önce kısırlaşmış oğlum var. Çok saldırgan özellikle insanlara alanına ve köpeklere karşı. Koruma içgüdüsü çok yüksek. Gezdirirken veya parka çıkardığımda(hiç kimse yokken) yanımızdan biri geçse hemen üstüne atlıyor saldırmak istiyor. Bugün birini ısırdı. Maddi durumdan kaynaklı eğitime göndericek durumum yok, öğrenciyim. Çok zorlanıyorum bunun için ne yapmam lazım. Yardımcı olabilir misiniz?
selcenmocha
13 Şubat 2021
Ben de Mocha geldiğinde öğrenciydim, o yüzden sizi iyi anlıyorum. Zordur öğrenciyken bir köpeğin sorumluluğunu almak. Ama bu konuya bir tavsiyede bulunmadan önce bu agresyonun kaynağını iyi değerlendirmek gerekli. Öncelikle bu blogun yazarları olarak hiç birimizin eğitmen olmadığını, sadece kendi tecrübelerimize dayanan naçizane tavsiyeler verebileceğimizi belirtmek isterim. Sonra, bu agresif tavırların kaynağını doğru ölçmek ve değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Korumacı bir tavır olduğunu söylemişsiniz yorumda. Bu kadar korumacı davranmak istemesine neden olan bir travma olabilir mi? Size geldiğinde kaç aylıktı, daha önce de yaşadığı bir travma söz konusu olabilir. Önce bu aşırı korumacı tavrın kaynağını bulup sonra o konuda sağlıklı olumlu pekiştirmeler yapmak gerektiğini düşünüyorum