yavru köpeğimizle ilk sosyalleşme deneyimleri

Posted on 21 Ocak 2013 tarafından

9


Mocha henüz gelmeden önce yavru köpek bakımı, çiş eğitimi, yavru köpek beslemek, aşı takvimi gibi birçok konuda araştırma yapmış durumdaydım ve köpek bakmak için tam donanımlı olduğumu zannediyordum. İlk başlarda otur, pati ver, topu getir gibi komutları öğrettiğim için çok güzel iletişim kurduğumuzu bile düşünmüştüm hatta. Köpeğimle iletişim kurmak konusunda ne kadar yetersiz olduğumu ise Mocha’yla dışarı çıkıp sosyalleşmeye başladığımızda fark ettim.

Köpeğimle doğru iletişim kurabilmem, ona doğru zamanda komut vererek sözümün dinlemesini sağlamam ya da olası kavgaları önleyebilmem için yapabileceğim tek şey köpeklerin hangi hareketleriyle neyi anlattıklarını bilmekti.

Köpekler beden dillerini kullanarak konuşuyorlardı, sürekli bir şeyler anlatmaya çalışıyorlardı, birbirleriyle bu şekilde iletişim kuruyorlardı, ancak ben onunla iletişim kurmak şöyle dursun ne dediğini bile anlamıyordum! Bir köpeğin ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve onunla bir hayatı gerçekten paylaşabilmek için öğrenmem gereken belki de en önemli şeyin köpeklerin beden dili olduğunu o zaman fark ettim.

Eğer yavru bir köpekle ilk kez sosyalleşme deneyimi yaşıyorsak, karşıdaki köpeğin ve bizim beden dilimiz bu anın en önemli parçası. Yabancı bir köpekle karşılaştığımızda bizim henüz sosyal hayatla tanışmamış yavru köpeğimiz ya korkacak, ya da “yaşasın oyun arkadaşı” şeklinde heyecanlanacak. Heyecanlandığında zaten bir sorun yok, biraz fazla cesur bir bebeğimiz var.

Eğer korktuysa, onun için yapabileceğimiz en doğru şey ise sakin kalmak. Sakin bir ses tonuyla “tamam, sorun yok, ben buradayım” gibi onu da sakinleştirmeye devam etmeliyiz. Kendini güvende hissetmek için bizden destek almak isteyebilir. Bu istekle bizim arkamıza, bacaklarımızın arasına sığınmaya ihtiyaç duyabilir. Bu durumda “eyvah korktu” diye kucağa almak, ya da cesaretlensin diye “hayır çık oradan” demek yerine sadece orada kalmasına izin vererek de ona çok güzel destek oluruz.

Gelelim diğer köpeğin beden diline. Öncelikle söylemek isterim ki köpekler sandığımızdan çok daha barışçıl hayvanlardır ve kavgadan mümkün olduğunca uzak dururlar. Mesela herkesin korktuğu sokak köpekleri – özellikle de köpeklerin sevildiği, hoş karşılandığı bir çevrede yaşıyorsanız – köpeğimizin en iyi oyun arkadaşı olabilirler. Sadece yemek yerken ya da güneş altında siesta yaparken keyfini bozmamak lazım…

İlk sosyal deneyimin olumlu geçmesi köpeğimizin gelecek sosyal hayatı için önemli bir adım. O yüzden karşıdan gelen bir köpek gördüğümüzde köpeğin sakin, barışçıl bir beden dili sergilediğinden emin olmakta fayda var. Peki nasıl anlarız sakin, barışçıl beden dilini?

dikkat kesilme

Bu görselde karşılaştığımız beden dili dikkat kesilme hareketidir. Sadece karşıdan geleni algılamak için tüm ilgisini bize yönlendirmiştir. Amacı saldırı değildir.

Karşıdan gelen köpek bizi ilk gördüğünde “hımm o da ne, yeni birisi” şeklinde bir an tetik pozisyonuna geçecek, kulaklarını ve kuyruğunu dikecektir. Bunu kesinlikle saldırı olarak algılamamalıyız. Sadece dikkat kesilme pozisyonudur. O sırada başımızı diğer tarafa çevirerek, kesik kesik göz teması kurarak (asla gözlerinin içine direk bakmak değil) ya da bedenimizi onu geldiği taraftan diğer yana doğru çevirerek onu tehdit etmediğimizi gösterebiliriz.

Köpeklerin bizi ya da birbirlerini sakinleştirmek için kullandıkları “Yatıştırıcı Beden Dili” (Turid Rugaas) hareketlerini, biz de onlara karşı kullanabiliriz.

Köpeklerin bizi ya da birbirlerini sakinleştirmek için kullandıkları “Yatıştırıcı Beden Dili” (Turid Rugaas) hareketlerini, biz de onlara karşı kullanabiliriz.

Bizim kendisini tehdit etmediğimizi fark eden bir köpek bize doğru daha yavaş ve sakince gelerek “ben de sizi tehdit etmiyorum” mesajı verir. Ancak bazı durumlarda beden dilini eksik öğrenmiş köpekler (özellikle ev köpekleri, mesela Mocha) bodoslama üstümüze de koşabilir korkmak için henüz çok erken, sakin kalmaya ve köpeğimizi sakinliğe davet etmeye devam. Unutmayın ki kendiliğinden yanımıza gelen bir köpek bize saldırmaz.

Köpek yanımıza geldiğinde ikisi bir an yüzyüze gelir, sonrası için iki ihtimal var. Birincisi diğer köpek bizim çocuğu pek sevmedi (ki biraz düşük bir ihtimal, yavru köpekler çabuk kabul görür) ya da üstünlük kurmak istiyorsa hafif bir hırlama duyabiliriz. Hatta “dur şu veleti biraz korkutayım” diye biraz dişlerini bile gösterebilir. Bu durumda yapacağımız en büyük yanlış korkup köpeğimizi kucağımıza almak! Korkmayın, bunlar “dur şu veleti biraz korkutayım” hareketleri. Yapacağımız en güzel şey bir “şşş, heeeyy!” gibi ufak bir “geri çekil” telkiniyle kendi varlığımızı diğer köpeğe hissettirmek ve sonrasında kendi köpeğimize sakin bir ses tonuyla “tamam, sorun yok” gibi telkinde bulunmak.

üstünlük kurma köpek beden dili

Bu görselde karşımıza çıkan beden dili, bahsettiğimiz üstünlük kurmak adına gösterilen tavır. Özellikle ilk karşılaşma anında saldırı anlamına gelmez.

Bu aşamadan sonra birkaç saniye ikisiyle de ilgilenmeyerek gerilimi yatıştırabiliriz. Gergin köpek sakinleştikten sonra köpeğimizin elimizdeki kokusunu diğerine koklatarak tanışmayı kolaylaştırmayı deneyebiliriz. Mesela sokağımızın delisi Çiko, Mocha’nın onu koklamasına bile izin vermeden hırlıyordu. Mocha’nın kokusunu kendi elimden Çiko’ya koklatmak tanışma süreçlerinde çok işe yaramıştı.

Sakin ve rahat köpek

Burada sakin ve rahatlamış köpeğin beden dilini görüyoruz.

Buraya küçük bir not düşmek istiyorum. Daha önce sokak köpeklerinden ya da sahipli köpeklerden dayak yemiş köpekler oldu sürümüzde. Ancak Mocha’nın en cadı kankası Almila bile bebekken dayak yemedi kimseden. Unutmamalı ki yetişkin köpekler bebek köpeklere karşı çok toleranslıdır. En fazla “seninle oynamayacağım, beni rahat bırak” diye bir hırlayıp diş gösterirler. Biz de saygı duyup gittiğimiz sürece bir problem olmaz. Bu durumun tek istisnası ise kalabalık sürüler halinde dolaşan ve (özellikle yaşadıkları çevredeki insanların onlara karşı tavırları yüzünden) hareket eden her şeyi tehdit olarak algılayan agresif sokak köpekleri. 2-3 köpekten kalabalık, tanımadığımız bir sürü geliyorsa sakince uzaklaşmakta fayda var derim.

Gelelim ikinci duruma; tanışacağımız köpeği gördük, yanımıza gelene kadar başımızı çevirerek, gözlerimizi kaçırarak onu tehdit etmediğimizi gösterdik ve köpeğimizle burun buruna geldiler. Burun buruna gelme durumu anlıktır. Bu anın hemen peşinden dönüp birbirlerinin popolarını koklamaya başlarlar. Eğer bu şekilde daireler çizerek dönmeye başladılarsa, tebrikler: Yeni bir oyun arkadaşımız oldu! Popo koklama sırasında fır dönme olmasa bile, kuyruklar gevşek bir şekilde fıtı fıtı sağa sola sallanmaya başladıysa da her şey yolunda, birbirlerinden hoşlandılar demektir.

Bu ilk tanışma anından sonra yavru köpekler hemen oyun moduna geçer, karşıdaki köpek de oynamak isterse engel olmak zaten zor bir iş, en iyisi oynamalarına rıza göstermek. Eğer yetişkin köpek kokladıktan sonra dönüp gitmek isterse, bu da yine ilk tanışma deneyimi olumlu sonuçlandı şeklinde yorumlanabilir. Çünkü kokladıktan sonra dönüp gitmesi “tamam, şu anda oynamak istemiyorum, ama seni tanıdım ve varlığını kabul ediyorum” anlamına gelir.

Karşısındakini oyuna davet eden köpeğin beden dili.

Sokağımızın diğer delisi Kaptan’la çok sık karşılaştığımız bir durum mesela bu. Yetişkin köpekler her zaman oynamak istemezler. Kaptan canı çekti mi gelir, Mocha’yı çağırır, oynarlar. Sıkıldımı da çeker gider. Bazen karşılaşırız, Mocha onu görür görmez ön ayaklarıyla yere yatmış, poposu havada oyun modunda (aynen üstteki görseldeki gibi) onu oyuna davet eder, Kaptan ise bir senedir hala utanmadan sıkılmadan canı istemiyorsa “öööf çocuk git başımdan uğraşamam senle” diye hırlar, diş gösterir ve Mocha’yı başından kovalar.

Demem o ki, biz sakin olduğumuz sürece köpekler de bir şekilde bizim sakinliğimizden etkilenirler. Beden dilini iyi gözlemleyip ve onları da kendi sakinliğimize davet edelim. Biz sakin olduğumuz sürece, köpekler sakin olduğu sürece sosyalleşemeyecek, birbiriyle sosyalleştirilemeyecek köpek yoktur.

Selcen Keskin