dominant köpek yoktur

Posted on 18 Ocak 2013 tarafından

4


dominant köpek yoktur

Köpeğinin dominant (baskın) olduğunu söyleyen çok insan duydum. Bu ifade ile kimi zaman köpeklerinin diğer köpeklere saldırgan davranışlarını, kimi zaman sahibinin yatağına çıkmak isteğini, kimi zaman önde yürüme ısrarını veya buna benzer şeyleri niteliyorlardı.

Kısa yoldan söyleyeyim. Bence dominant köpek yoktur. Ancak bir köpeğin bazı durumlardaki bazı davranışlarını “dominant” nitelikte bulabiliriz. Örneğin yemek yerken, bir başka köpek yanına yaklaştığında sert bir hamle ile hırlayarak kendine alan açabilir. O sırada baskındır, çünkü o yemek onundur ve paylaşmak istemez. Ancak aynı köpek evin kedisinin yemek yemesini bitirmesini sabırla bekleyebilir.

Bir köpeğin sokaktaki sahipli veya sahipsiz diğer köpeklere hırlaması da baskın olmasından değil, iyi sosyalleşmediği için güvensiz olmasından olabilir. Veya sevk kayışlı dolaştırmalarda vücut dilini doğru kullanamadığı için – ve ayrıca insanı tarafından çekiştirildiği için – çareyi hırlamada buluyor da olabilir. İnsanının etraftaki köpeklerden duyduğu endişeye karşılık koruma güdüsü ile hırlıyor olması da bir ihtimal.

Birlikte yaşayan köpekler arasında da baskın olma hali zaman ve koşullara göre değişkenlik gösterebilir. Katı ve sürekli bir durum değildir. Dengeli bir köpek-köpeğe iletişimde kısa zaman aralıklarında baskınlık taraf değiştirebilir. Baskınlık ve teslimiyet arasında gidip-gelen etkileşimler olur.

Bir başka örnek; yürüyüşlerde köpek tasmayı çekiştiriyordur. Salındığında bastırıp önden koşturuyor ve çağrıldığında da gelmiyordur. “Benim liderliğimi kabul etmiyor; Dominant bir köpek” der sahibi ve hiddetlenir. Oysa sadece enerjisi boldur. Köpekler mükemmel birer uzun mesafe koşucularıdır. Tüm kara hayvanlarının katıldığı bir maraton olsa, ne çitalar, ne pumalar, ne de ceylanlar bitiş çizgini göremeyebilirdi: Ancak köpeklerden bazılarının dünya rekortmeni olabileceğini söyleyebiliriz. Bu onların enerjileri hakkında size fikir verebilir. Evde bütün gün yatmış bir köpeğin dışarı çıkınca oraya buraya koşması kadar normal birşey var mı? Çağrıldığında gelmesi konusunda onunla olumlamalı çalışmalar yapın ancak etrafta büyük bir tehdit yoksa, köpeğinizin sizden uzaklaşmasını büyük bir iktidar sorunu olarak almayın ve onun dominant bir köpek olduğunu düşünmeyin. O bir köpek. Bırakın biraz uzaklaşsın. Döndüğünde tebrik edin, kutlayın ki, her dönüşü bayram olsun.

Ayrıca, yürüyüşlerde köpeğin önde olmaması gerektiğini iddia edenler, bunu kurt davranışlarındaki liderlik ile açıklarlar: “Kurt sürülerinde lider önde gider ve sürünün devamı arkadan gelir” derler. Öncelikle ataları kurtlarınki ile aynı olmakla birlikte köpeklerin her davranışını kurtlarınki ile açıklamak doğru bir yöntem değil. Ikincisi zaten kurtlarla ilgili yapılan son araştırmalar da, kurt sürülerinde liderlik kavramını sorguluyor.

Yeni gözlemlere göre, kurtlarda sürü kavramı sanılandan farklı olarak mafya çetelerine değil, bizim aile yapılarımıza benziyor. Genellemek zor ancak basitleştirmek adına diyebiliriz ki sürüler anne – baba kurt ve yavrularından oluşuyor. Tek eşlilikte insanlardan daha ahlakçılar. Baskıcı bir liderlik yerine barışçıl birliktelik hüküm sürüyor. Geçmiş yılın yavruları, bu yılın yavrularının bakımında anne-babaya destek oluyor.

Liderlik sabit bir statü değil. Kurt aile sürüsü içinde, değişik koşullarda bazen anne, bazen baba, hatta bazen bir yaşını geçmiş yavrulardan biri liderlik konumunda olabiliyor. Biz insan ailelerinde öyle değil midir? 50 yaşın üzerindeyseniz ve genç bir çocuğunuz varsa bilgisayar virüs programı alımındaki liderliği ona bırakmak akıllıca olmaz mı? Kurtlarda da uzun sürek avları sırasında sürünün başında kimin olacağıyla ilgili katı bir kural yok. Araziyi kim daha iyi biliyorsa o sürünün başında oluyor. Üstelik kimi zaman başı çeken yer değiştirebiliyor. Yani lider kurt “aman başı boş bırakmayayım, anında kellemi götürürler” gibi bir stres altında değil.  Babayı altedip ana ile çiftleşme gibi destansı olaylar da yok kurt dünyasında. (L. David Mech ve Luigi Boitani (Ed.) Wolves – Behavior, Ecology and Conservation, 2007)

Konumuz köpekler iken neden kurtları anlatıyorum? Çünkü bu dominant köpek korkusunun kökü maalesef buralardan geliyor. “köpeğim evin lideri olacak” korkusu ile asker muamelesi yaptığımız ve adeta kafasını ezdiğimiz köpeklerimizle aslında çok farklı bir iletişim kurabiliriz.

Ali ve ŞiroKöpeklerimiz bizi aileleri olarak görüyorlar. Elbette onlarla aynı cins olmadığımızın farkındalar. Bir insan olmadıklarını, veya bizim köpek olmadığımızı bilmekle birlikte, ilişki biçimlerinde insanlarını aile sürülerinin bireyleri olarak görüyorlar: anne – baba – kardeşler. Dolayısı ile köpeğimizle kurduğumuz ilişkide bir liderlikten bahsedeceksek, bu anne-babalıkla tanımlanacak bir liderlik olmalı. Yani koruyucu, kollayıcı hatta kayırıcı bir liderlik. Lider olmak için sürekli üstte kalmamız, ona haddini bildirmemiz, kapıdan önden geçmemiz, yemeği ondan önce yememiz, koltuğumuza çıkarmamamız gerekmiyor.

Patronun kim olduğunu anlatmak için ceza yöntemlerine gitmemizin hiç bir gereği yok. Olumlamalı bir iletişim ile çok daha sağlıklı bir ilişki kurabiliriz. Nasıl ki bir oyunda çocuğumuza bilerek yenilebiliyor ve onun özgüvenini oluşturmasında bir mahsur görmüyorsak, köpeklerimizin de zaman zaman “ileri gitmesi”ne izin verebilmeliyiz.

Karşılıklı güven ilişkisinde kimin ne zaman baskın olduğu ile ilgili konuşmaya gerek olmayacaktır.

Zeynep Bilgi

Konuyla ilgili bir makale/video’ya kolayca erişebilmeniz için:

Video: Alan Miklosi, Ph.D interview on Dominance Myth

A Dominance Denier Answers His Critics

Fotoğraflar için Ali K. Erol’a teşekkür ederim.